Page 26 - 23Nisan HTML
P. 26

kitaba  başla.”  diye  mukabelede  bulundu.        hâle geleceğini anlayınca dayanamadı.
                                                                                                                                  İsmail Hakkı, konuşmaya devam etti:
                                                                                                                                                                                       “Bu akşam ailecek oyun oynayalım!”
                                                                                                                                   “Baba diyorum ki…”
                                                                                                                                                                                       Havin  Hanımın  seslenişi  Asım  Bey'i

                                                                                                                                   “Ne diyorsun oğlum?”                              rahatlatmıştı.  Hemen  “Çok  güzel  olur,  hadi
                                                                                                                                                                                     oynayalım.”  diye  cevap  verdi.  Hâlbuki
                                                                                                                                   “Son okuduğun kitabın adını söylesen, onu
                                                                                                                                  okusam…”                                           evde  ne  zaman  oyun  konusu  açılsa  “Dört
                                                                                                                                                                                     kardeşsiniz, birlikte oynayın, beni yormayın.”
                                                                                                                                   “Benim okuduğum kitabı mı?”                       derdi.  Babalarının  cevabı  çocukları  da
                  Murat Yusuf TARIM                                                                                                                                                  sevindirmişti.
                                                                                                                                   “Evet baba. Hem üzerinde birlikte konuşuruz.”
                                                                                                                                                                                       O  akşam  bir  saatten  fazla  birlikte
                                                                                                                                   Asım     Bey    aylardır    yeni   bir   kitap    oynadılar.  İsim  şehir  oyununda  eğlenceli

            Babacığım Son Okuduğun Kitabı Okumamı İster misin?                                                                    okumadığını  hatırladı.  Lise  ve  üniversite      vakit  geçirdiler.  Beştaş  oyununu  ise  evde
                                                                                                                                  döneminde çok kitap okurdu, mezuniyetten
                                                                                                                                  sonra okumayı iyice azaltmıştı. Aklına kitap       oyun taşı olmadığı için fındıklarla oynadılar.
             Akşam  yemeğinden  sonra  herkes  bir             minderden kafasını kaldırıp etrafa bakınmış                        isimleri  gelmiyordu.  Ne  diyeceğini  şaşırdı.    Asım  Bey  bazı  aşamalarını  unuttuğu
           köşeye  çekilmişti.  Evin  en  küçük  çocuğu        sonra yeniden  gözünü yumarak  uykusuna                            En  iyisi  kütüphaneye  bakayım,  birkaç           beştaşı eşinin yardımıyla hatırladı. Kulaktan
           Vahit,  anne  Havin  Hanım'ın  doğum  günü          devam etmişti.                                                     kitap  hatırlarım  diye  düşündü.  Bu  yöntem,     kulağa  oyununda,  ilk  defa  duyduğu  bazı
           hediyesi olarak aldığı tablette oyun oynuyor,        Babaları  zaman  zaman  çocukları  “Kitap                         düştüğü zor durumdan kurtulmak için çare           kelimelerden  dolayı  Vahit  zorlandı.  Son
           İsmail  Hakkı  dijital  bir  uygulamadan            okumuyorsunuz,  ya  bilgisayar  başındasınız                       olabilirdi.                                        heceden  kelime  oluşturma  oyununda  ise
           İspanyolca  çalışıyor,  Kübra  yeni  bitirdiği      ya  da  cep  telefonuyla  meşgulsünüz!”  diye                                                                         İsmail Hakkı başarılıydı. Kelime hazinesinin

           dönem  ödevinin  imlasını  yapay  zekâ              eleştirirdi.  Oysa  çocuklar  ödevler  veya                         “Tamam, sana  bir  iki kitap adı   vereyim.”      geniş  olması,  çok  kitap  okumasından
           uygulaması  üzerinden  düzeltiyor,  Mehmet          okul  kulüp  etkinlikleri  vesilesiyle  sıkça                      diyerek      oturduğu      yerden       yüzünü     kaynaklanıyordu. Ailecek oynamak herkesi
           ise  okulda  düzenlenecek  münazaraya               kitap  okuyorlardı.  Evdeki  kütüphane  de                         kütüphaneye  çevirdi.  Kütüphane  yanda            çok eğlendirdi.
           çalışmış, şimdi de internette geziniyordu.                                                                             kaldığı   için   kitap    adlarını    yeterince      Asım Bey çocuklara hayırlı geceler diyerek
                                                               çocukların aldığı kitaplarla son yıllarda iyice                    göremiyordu.  Ayağa  kalkmayı  düşündü.
             “Yine bilgisayar, yine telefon!”                  zenginleşmişti.  Akrabalar  ve  komşuların                         Böylece  kitapları  daha  iyi  görebilirdi.        odasına  geçerken  kendi  kendine  “Oyunları
                                                               çocukları  bile  bazen  ödünç  kitap  almaya                       Düşündüğünü  yaptı.  Ancak  oğlu  İsmail           bile unutmuşum.” diye söyleniyordu. Düşük
             Asım  Bey,  televizyonda  izlediği  futbol        gelirlerdi.  Ödünç  alınan  kitapların  listesini                                                                     sesle  söylediği  cümleyi  Havin  Hanım
           maçının  devre  arasında  Havin  Hanım'ın           Mehmet tutardı.                                                    Hakkı  kütüphanenin  önünde  durduğu               duymuştu. “Kitaplar da seni unutmuş.” diye
           getirdiği çayı yudumluyor, diğer taraftan cep                                                                          için  raflardaki  kitapları  bütünüyle  yine       ekledi.  Bu  cümle  onu  geçmişe  götürdü.

           telefonundaki  mesajları  kontrol  ediyordu.         İsmail  Hakkı,  babasının  sözleri  üzerine                       göremiyordu.  Gözünü,  görebildiği  raflarda       Evliliklerinin  ilk  yıllarında  birlikte  kitap
           “Yine bilgisayar, yine telefon!” diye çıkıştıktan   “Baba haklısın, az da kitap okuyayım.” diyerek                     hızlıca dolaştırdı. Kitapların sırtlarında yazan   almaya  giderler,  birlikte  kitap  okurlar  ve
           sonra  yeniden  mesajlara  döndü.  Anne             yerinden kalktı. Kütüphanenin önüne varınca                        bazı  isimleri  görebildiği  şekliyle  seslice     kitaplar üzerine uzun uzun sohbet ederlerdi.
           Havin  Hanım'ın  “Öyle  değil  efendi,  çocuklar    durdu. “Baba, önceki hafta başladığım kitabı                       okudu.
           çalışıyor.” demesini duymadı bile. Sesi hayli       bitirdim.”  dedi.  Asım  Bey  televizyondan                         Havin      Hanım      çocuklarla      babaları
           yüksek  çıkmıştı.  Kocagöz  bile  uyukladığı        gözünü ayırmadan “İyi işte, o zaman yeni bir                       arasındaki  tuhaf  diyaloğun  daha  karmaşık                                               Erol ERDOĞAN


          22                                                                                                                                                                                                                       23
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31