Page 27 - 23Nisan HTML
P. 27

kitaba  başla.”  diye  mukabelede  bulundu.        hâle geleceğini anlayınca dayanamadı.
           İsmail Hakkı, konuşmaya devam etti:
                                                                “Bu akşam ailecek oyun oynayalım!”
            “Baba diyorum ki…”
                                                                Havin  Hanımın  seslenişi  Asım  Bey'i

            “Ne diyorsun oğlum?”                              rahatlatmıştı.  Hemen  “Çok  güzel  olur,  hadi
                                                              oynayalım.”  diye  cevap  verdi.  Hâlbuki
            “Son okuduğun kitabın adını söylesen, onu
           okusam…”                                           evde  ne  zaman  oyun  konusu  açılsa  “Dört
                                                              kardeşsiniz, birlikte oynayın, beni yormayın.”
            “Benim okuduğum kitabı mı?”                       derdi.  Babalarının  cevabı  çocukları  da
 Murat Yusuf TARIM                                            sevindirmişti.
            “Evet baba. Hem üzerinde birlikte konuşuruz.”
                                                                O  akşam  bir  saatten  fazla  birlikte
            Asım     Bey    aylardır    yeni   bir   kitap    oynadılar.  İsim  şehir  oyununda  eğlenceli

 Babacığım Son Okuduğun Kitabı Okumamı İster misin?  okumadığını  hatırladı.  Lise  ve  üniversite   vakit  geçirdiler.  Beştaş  oyununu  ise  evde
           döneminde çok kitap okurdu, mezuniyetten
           sonra okumayı iyice azaltmıştı. Aklına kitap       oyun taşı olmadığı için fındıklarla oynadılar.
 Akşam  yemeğinden  sonra  herkes  bir   minderden kafasını kaldırıp etrafa bakınmış   isimleri  gelmiyordu.  Ne  diyeceğini  şaşırdı.   Asım  Bey  bazı  aşamalarını  unuttuğu
 köşeye  çekilmişti.  Evin  en  küçük  çocuğu   sonra yeniden  gözünü yumarak  uykusuna   En  iyisi  kütüphaneye  bakayım,  birkaç   beştaşı eşinin yardımıyla hatırladı. Kulaktan
 Vahit,  anne  Havin  Hanım'ın  doğum  günü   devam etmişti.   kitap  hatırlarım  diye  düşündü.  Bu  yöntem,   kulağa  oyununda,  ilk  defa  duyduğu  bazı
 hediyesi olarak aldığı tablette oyun oynuyor,   Babaları  zaman  zaman  çocukları  “Kitap   düştüğü zor durumdan kurtulmak için çare   kelimelerden  dolayı  Vahit  zorlandı.  Son
 İsmail  Hakkı  dijital  bir  uygulamadan   okumuyorsunuz,  ya  bilgisayar  başındasınız   olabilirdi.   heceden  kelime  oluşturma  oyununda  ise
 İspanyolca  çalışıyor,  Kübra  yeni  bitirdiği   ya  da  cep  telefonuyla  meşgulsünüz!”  diye   İsmail Hakkı başarılıydı. Kelime hazinesinin

 dönem  ödevinin  imlasını  yapay  zekâ   eleştirirdi.  Oysa  çocuklar  ödevler  veya   “Tamam, sana  bir  iki kitap adı   vereyim.”    geniş  olması,  çok  kitap  okumasından
 uygulaması  üzerinden  düzeltiyor,  Mehmet   okul  kulüp  etkinlikleri  vesilesiyle  sıkça   diyerek   oturduğu   yerden   yüzünü   kaynaklanıyordu. Ailecek oynamak herkesi
 ise  okulda  düzenlenecek  münazaraya   kitap  okuyorlardı.  Evdeki  kütüphane  de   kütüphaneye  çevirdi.  Kütüphane  yanda   çok eğlendirdi.
 çalışmış, şimdi de internette geziniyordu.   kaldığı   için   kitap   adlarını   yeterince   Asım Bey çocuklara hayırlı geceler diyerek
 çocukların aldığı kitaplarla son yıllarda iyice   göremiyordu.  Ayağa  kalkmayı  düşündü.
 “Yine bilgisayar, yine telefon!”  zenginleşmişti.  Akrabalar  ve  komşuların   Böylece  kitapları  daha  iyi  görebilirdi.   odasına  geçerken  kendi  kendine  “Oyunları
 çocukları  bile  bazen  ödünç  kitap  almaya   Düşündüğünü  yaptı.  Ancak  oğlu  İsmail   bile unutmuşum.” diye söyleniyordu. Düşük
 Asım  Bey,  televizyonda  izlediği  futbol   gelirlerdi.  Ödünç  alınan  kitapların  listesini   sesle  söylediği  cümleyi  Havin  Hanım
 maçının  devre  arasında  Havin  Hanım'ın   Mehmet tutardı.   Hakkı  kütüphanenin  önünde  durduğu   duymuştu. “Kitaplar da seni unutmuş.” diye
 getirdiği çayı yudumluyor, diğer taraftan cep   için  raflardaki  kitapları  bütünüyle  yine   ekledi.  Bu  cümle  onu  geçmişe  götürdü.

 telefonundaki  mesajları  kontrol  ediyordu.   İsmail  Hakkı,  babasının  sözleri  üzerine   göremiyordu.  Gözünü,  görebildiği  raflarda   Evliliklerinin  ilk  yıllarında  birlikte  kitap
 “Yine bilgisayar, yine telefon!” diye çıkıştıktan   “Baba haklısın, az da kitap okuyayım.” diyerek   hızlıca dolaştırdı. Kitapların sırtlarında yazan   almaya  giderler,  birlikte  kitap  okurlar  ve
 sonra  yeniden  mesajlara  döndü.  Anne   yerinden kalktı. Kütüphanenin önüne varınca   bazı  isimleri  görebildiği  şekliyle  seslice   kitaplar üzerine uzun uzun sohbet ederlerdi.
 Havin  Hanım'ın  “Öyle  değil  efendi,  çocuklar   durdu. “Baba, önceki hafta başladığım kitabı   okudu.
 çalışıyor.” demesini duymadı bile. Sesi hayli   bitirdim.”  dedi.  Asım  Bey  televizyondan   Havin   Hanım   çocuklarla   babaları
 yüksek  çıkmıştı.  Kocagöz  bile  uyukladığı   gözünü ayırmadan “İyi işte, o zaman yeni bir   arasındaki  tuhaf  diyaloğun  daha  karmaşık                                     Erol ERDOĞAN


 22                                                                                                         23
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32